"Kim bana itaat ederse hakikatte Allah'a itaat etmiş olur. Kim de bana isyan ederse şüphesiz Allah'a asi olmuş olur."
Buhârî, Müslim
"Şüphesiz ben, lanet edici olarak değil mahz-ı rahmet olarak gönderildim."
Buhârî
Buhârî
"Hiçbir kimse ben kendisine babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevimli oluncaya kadar gerçek iman etmiş olamaz."
Buhârî, Müslim
Buhârî, Müslim
"Hiçbir kimse ben kendisine babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevimli oluncaya kadar gerçek iman etmiş olamaz."
Tirmizî
Tirmizî
"Hakikat, Allah Teâlâ'nın yeryüzünde seyahat eden öyle melekleri vardır ki, onlar ümmetinden bana olan selamı ulaştırırlar."
Ahmed Bin Hanbel
Ahmed Bin Hanbel
"Bahil o adamdır ki, yanında anılırım da bana salat etmez."
Tirmizî
Tirmizî
"Allah bir kuluna hayır murad edince onu dinde fakih kılar. Yani o kuluna dinin hükümlerini öğrenmeye istidad verir. Ona kuvvetli hafıza, anlayış verir. Onu dünyaya tapmaktan korur. Ayıplarını gözlerinde canlandırır. Yani yaptığı kusurun derhal farkına varıp tevbe eder."
Beyhakî
Beyhakî
"Allah bir kuluna hayır dilediği zaman onun zenginliğini kalbinde yaşatır; ona kalp zengiliği verir. Takvayi yani Allah korkusunu gönlünde yerleştirir. Allah bir kuluna da şer dilediği vakit fakirliğini iki gözünün önüne getirip gösterir."
Tirmizî
Tirmizî
"Allah'ın senin üzerine farz kıldığı şeyleri eda et ki, insanların en çok ve en iyi biadet edenlerinden olasın. Allah'ın sana haram kıldığı şeylerden uzaklaş ki, insanların en yüksek takva sahiplerinden olasın. Allah'ın senin için takdir ettiği kısmetine, rızka razı ve kani' ol ki, insanların en zenginlerinden olasın."
Tirmizî
Tirmizî
"Helalinden kazanmak, hayır yollarında sarfetmek suretiyle takvaya riayet eden kimsenin zenginliğinde hiç bir beis yoktur. Sıhhatli olmak takva sahipleri için zenginlikten de hayırlıdır. Gönül hoşluğu da nimet cümlesindendir."
Ahmed bin Hanbel
Ahmed bin Hanbel
"Birr, ruhun yani vicdanın ısındığı, kalbin yatıştığı şeydir. ism ise müftiler sana fetvâ verse de ruhun yani vicdanın ısınmadığı, kalbin yatışmadığı şeydir."
Ahmed bin Hanbel
Ahmed bin Hanbel
Seni şüpheye düşürecek şeyi, sana şüphe vermeyecek şeye terket!
Ahmed bin Hanbel
Ahmed bin Hanbel
"Cennet dünyada nefsin sevmediği şeylerdir. Cehennem de nefsin arzu ettikleriyle bezenip örtülmüştür.
Buhârî, Müslim
Buhârî, Müslim
"Kim, harcamada iktisada riayet ederse Allah onu zengin yapar. Kim de saçar savurursa; israf ederse Allah onu fakirliğe düşürür. Kim tevazu yani alçak gönüllülük gösterirse Allah onun kadrini, şerefini yükseltir. Kim zorbalık yaparsa Allah onu hor ve hakir kılar, yahud helak eder."
Bezzâz
Bezzâz
"Masrafta iktisat, geçimin yarısıdır. İnsanlara dostluk ve muhabbet aklın yarısıdır. ilmi soruda naziklik, samimilik ve güzellik bilginin yarısıdır."
Taberânî, Beyhakî
Taberânî, Beyhakî
"İsraf etmemek ve böbürlenmemek şartıyla yiyin, için sadaka verin ve giyin."
Ahmed bin Hanbel
Ahmed bin Hanbel
"Canın her istediğini yemek de israf cümlesindendir."
Ebû Dâvud
Ebû Dâvud
"Ademoğlu kendi karnından daha kötü bir kabı doldurmamıştır. ademoğluna belini doğrultacak hayat ve sıhhatini muhafaza edecek miktarda lokmalar yeter. Eğer mutlaka fazla yemesi lazımsa o halde karnının üte birini yiyeceğine, üçte birini içeceğine, üçte birini de nefes almaya tahsis etsin."
Ahmed bin Hanbel
Ahmed bin Hanbel
"Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu iki nevi şöhretten nehyetmiştir: Elbisenin çok ince ve çok kalın olmasından; çok yumuşak veya çok ser ve katı olmasından; çok kısa veya çok uzun olmasından. Fakat O, bunar arasında itidali (orta yolu) ve iktisadi tavsiye buyurdu."
Elbisenizi güzel ve temiz yapın, ve öyle giyin. Binek ve yük hayvanlarınızın cinsini ıslah edin; ta ki, insanlar için mümtaz ve şerefli birer örnek olasınız.?
Hakim
Hakim
"Sen ancak tâhir iken yani cünüp değilken, abdestli olarak Kur'ân'a el sürebilirsin. Böyle olmadıkça Kur'ân'a değme, dokunma!"
Nitekim Kur'ân'da (Lâ yemessühu ille'l-mutahherûn) "Ona ancak temiz olanlar dokunabilir." (Vakıa Suresi / 79) buyurulmuştur.
Nitekim Kur'ân'da (Lâ yemessühu ille'l-mutahherûn) "Ona ancak temiz olanlar dokunabilir." (Vakıa Suresi / 79) buyurulmuştur.
"Her müslümanın haftada bir gün başını ve bütün bedenini yıkamak sûretiyle gusletmesi yani boy abdesti alması onun uhdesinde Allah'ın hakkıdır."
Beyhakî
Beyhakî
"Sizden herhangi biriniz Cuma namazına geleceği zaman gusletsin."
Buhari, Müslim
Buhari, Müslim
"Misvak ile dişleri fırçalamak ağzın temizliğine, Rabb'in hoşnutluğuna ve gözün cilalanmasına sebep olur."
Taberani
Taberani
"Hazret-i Peygamber:
- Hataları silecek, afva medâr olacak, dereceleri yükseltecek bir şey üzerine size delâlette bulunayım mı? Ashâb-ı kirâm:
- Evet ya Rasûluallah, dediler. Buyurdu ki:
- Nefsin hoşlanmadığı şeylere rağmen tam abdest almak, mescidlere adımları çoğaltmak, namazdan sonra öbür namaza da intizar etmektir. İşte bunlar hudud boyunda düşmana karşı nöbet beklemek kadar sevaplıdır."
Müslim
- Hataları silecek, afva medâr olacak, dereceleri yükseltecek bir şey üzerine size delâlette bulunayım mı? Ashâb-ı kirâm:
- Evet ya Rasûluallah, dediler. Buyurdu ki:
- Nefsin hoşlanmadığı şeylere rağmen tam abdest almak, mescidlere adımları çoğaltmak, namazdan sonra öbür namaza da intizar etmektir. İşte bunlar hudud boyunda düşmana karşı nöbet beklemek kadar sevaplıdır."
Müslim
"Müslim yahut mü'min kul abdestte yüzünü yıkadığı zaman gözü ile baktığı her hatâsı su ile beraber yahut suyun son damlasıyla yüzünden sıyrılıp çıkar. Ellerini yıkadığı zaman işlediği her hatâ su ile beraber yahut suyun son damlasıyla beraber iki elinden çıkıp gider. İki ayağını yıkadığı zaman da o ayaklarıyla yürüyerek yapmış olduğu her hatâ su ile beraber yahut suyun son damlasıyla beraber çıkar. Nihâyet o kul günahlardan çıkıp kurtulup tertemiz olur."
Hata ve günahlardan maksat küçük günahlardır.
Müslim, Tirmizi
Hata ve günahlardan maksat küçük günahlardır.
Müslim, Tirmizi