Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“Dini (âhireti) yalanlayanı gördün mü? İşte o, yetimi itip kakar; Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.” (Mâûn, 1-3)
* * *
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:
“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.” (Tirmizî, Savm 82/807; İbn-i Mâce, Sıyâm, 45/1746)
* * *
Sultan III. Mustafa bir Ramazan’da Şeyhülislam Mehmed Emin Efendi konağına iftara gitmişti. Söz esnâsında:
“–Efendi, arada size gelmek isterim amma konağınız pek uzak yerde” dedi. Efendi de:
“–Sâyenizde yakın yerlerde bir ev tedâriki mümkündür, lâkin gördüğünüz gibi şu civar hânelerin hiçbirinde mutfak yoktur” cevâbını verdi. Bu söz Padişah’ın tuhafına gitti:
“–Acâib, bu evlerde yemek pişirmezler mi?” diye sordu. Efendi:
“–Cümlesinin sabah ve akşam yemekleri fakirhâneden gider. Ânın içün buradan ayrılmak istemem” dedi. (Süheyl Ünver, Bir Ramazan Binbir İstanbul, s. 64)
ramazan
|
This entry was posted on 14:25 and is filed under
ramazan
. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
0 yorum: